Tehlikeli Yalanlar - Becca Fitzpatrick || Kitap Yorumu


Orijinal Adı; Dangerous Lies
Yayınevi; Pegasus
Sayfa Sayısı; 388
Yayın Tarihi; Mart 2016
Goodreads Puanı; 3,86
Benim Puanım;


Tanıtım


Tehlikeden korunmak için kurduğunuz yalanlarla örülü hayatta gerçek aşkı bulsaydınız hangisinden vazgeçerdiniz? Hayatınızdan mı, aşkınızdan mı? Stella Gordon'ın hayatı bir yalandan ibaret.

Stella, Nebraska, Thunder Basin'de yaşasa da kendini oraya ait hissetmemektedir. Bir uyuşturucu satıcısının işlediği bir cinayet davasının kilit tanığı olarak, tanık koruma programına alınmıştır. Kasaba halkı ise Stella'nın gerçekte kim olduğunu bilmez. Gerçek kimliğini açıklamak istediği çocuk, Chet Falconer bile… Doğruları söylemenin, güvenli cennetine tehlike getirmekten başka bir sonuç doğurmayacağının farkındadır.

Genç kız her ne kadar dikkat çekmemeye çalışsa da, tehlike hızla yaklaşmaktadır. Suçluların tanıklardan kurtulma yolları vardır ve Stella'nın tek bir hatası, soğukkanlı katilleri kapısına kadar getirecektir.

"Okuyucuları şaşırtacak sonuyla, gerilim maskesi ardına saklanmış, muhteşem bir roman." 
-Publishers Weekly-

"Bir dram, gerilim ve aşk hikâyesi… Hepsi bir arada. Sırların karakterleri nereye sürükleyeceğini öğrenmek için yanıp tutuşacaksınız."
-School Library Journal-
(Tanıtım Bülteninden)


Konusu

Görüğü bir olay sonunda tanık koruma programına alınan Estella hem adını hem yaşadığı yeri değiştirmek zorunda kalır. Geride bıraktığı Philadelphia'dan ayrılmak istemeyen ve gittiği taşra kasabasına asla alışamayacağını düşünen Estella yeni hayatına uyum sağlamaya çalışırken bir yandan da peşindeki kartel lideri Danny Balando'ya yakalanmamaya çalışır. Yeni kasabası Thunder Basin'de karşısına çıkan Chet ise kafasını karıştırır ve eski hayatına dönme isteğini sorgulamasına neden olur. 


Yorumum


Açık ara farkla okuduğum en kötü Becca romanıydı. Kitapta hiçbir şey yok. Ne aksiyon, ne aşk, ne de gizem. Saçma sapan bir şeydi ya. Resmen yazarlık okuluna yeni başlamış birisinin ilk dönem ödevi gibi bir kitaptı. Öyle amatör, öyle gereksiz. Stella'nın tanık koruma programına ilk alındığındaki ergen tripleri ve bu triplerin bir anda son bulması çok sıradandı.Kitaptaki çoğu karakter gereksizdi mesela. Reed kitabın başında çok önemli bir karaktermiş gibi duruyorken bir anda adı anılmamaya başlandı. Şöyle anlatmaya çalışayım; yazar çok fazla olay örgüsü, çok fazla duygu yoğunluğu yazmaya çalışmış, hiç birisini başaramamış. Mesela; uyuşturucu sorununu, anne ve babasız kalmış iki kişinin tek başına yaşamını, yalnız yaşayan bir emekli polisin yalnızlığını, parlak bir beysbol oyuncusunun aslında gerçek yüzünün nasıl olduğunu, çocuk yaşta hamile kalmış birinin mücadelesini anlatmaya çalışmış sözde. Ama hepsi yüzeysel. Hiçbirinde derinlemesine bir anlatım, derin bir duygu yok. Sanki şöyle bir değinip geçmiş gibi. Kitaptaki olayların hiçbiri aklımda değil, ki kitabı dün bitirdim. Çünkü inanılmaz yüzeyseldi. Asla etkilendiğim bir kısımı olmadı.

Ayrıca kitabın adı ile, kapağı ile ve arka kapak yazısı ile alakası yok. Stella'nın yaptığı bir hata diyor ya, o kitabın en sonunda. Gelelim o sona. Öyle alelacele yazılmış ki acaba yazarın yetişmesi gereken bir yer mi vardı diye düşünmeden edemedim. Ortada hiçbir şey yokken pat diye arka arkaya bir şeyler oldu ama o da ne heyecan verici ne de ilgi çekiciydi. 

Kitaba bir puan vermeme nedenim Chet. Kitapta sevdiğim tek karakter kendisi oldu. 

Okuyun ya da okumayın diyemem. Her kitaba şans verilmeli diye düşünürüm. Ama eğer Siyah Buz'u sevmediyseniz bu kitaptan nefret edersiniz. Ben Siyah Buz'u sevmiş olmama rağmen bu kitabı hiç sevmedim. I-ıh Becca bu defa olmamış canısı :) 

okumasam da olurdu

Share:

0 yorum:

Yorum Gönder