Karmakarışık - Emma Chase || Kitap Yorumu




Orijinal Adı; Tangled
Seri Adı; Tangled #1
Yayın Evi; Ephesus
Sayfa Sayısı; 433
Yayın Tarihi; 205
Goodreads Puanı; 4,16
Benim Puanım; 4


Tanıtım


Zengin, yakışıklı ve kendini beğenmiş Drew Evans ile güzel, zeki ve hırslı Katherine Brooks buluştuğunda işlerin karmakarışık hale gelmesi şaşılacak bir şey değildir.


Drew Evans'ın işi, milyon dolarlık anlaşmalar yapmak ve New York'un en güzel kadınlarını tek bir gülümsemeyle baştan çıkartmaktır. Peki, öyleyse neden yedi gündür evden dışarı çıkmıyor? Neden mahvolmuş, sefil bir halde ve depresyonda? Ona sorduğunuzda size sebebinin grip olduğunu söyleyecektir fakat hepimiz bunun doğru olmadığını biliyoruz.
Katherine Brooks, Drew'un babasının yatırım bankacılığı firmasında işe başladığı anda gösterişli playboyun hayatındaki her alanın bir karmaşaya sürüklenmesine sebep olmuştur. Profesyonel alandaki yarışları Drew'un cesaretini kırıyor, Katherine'e karşı hissettiği çekim dikkatini dağıtıyor ve onu yatağa atma girişimlerindeki başarısızlığı ise tamamen sinirlerini bozuyordur.
Nasıl oluyordu da kadının biri çıkıyor ve ağzı iyi laf yapan çapkın bir adamı mahvolmuş, umutsuz biri haline getirebiliyordu? Hayatta asla sahip olmak istemediği tek şeyi gerçekleştirerek.
'Karmakarışık' dünyada en çok kullanılan kitap sitesi Goodreads'de yapılan oylamalar sonucu 2014'ün en iyi çıkış yapan kitabı seçilmiştir.
(Tanıtım Bülteninden)




Konusu

Çok zengin, kendini beğenmiş ve her hafta sonunu başka bir kadınla geçiren, tek gecelik ilişkilerden öteye geçmek istemeyen Drew, bir cumartesi gecesi barda bir kızla tanışır. Kızla ilgilendiğini belli etmesine rağmen kız kendisini reddeder ve bu Drew için bir ilktir. Pazartesi günü şirkete yeni gelen kızın tanışma merasiminde karşısına çıkan kişi, iki gün önce barda gördüğü ve tüm hafta sonu aklından çıkartamadığı kızdır. Bir yandan kızı ayartmaya çalışırken aslında ona aşık olduğunu geç olduğunda fark eder.


Yorumum

Çok eğlenceliydi. Dün başladım kitaba bugün bitti. Aslında dün akşama doğru başladım. İsterseniz bir günde rahat bitirebileceğiniz bir kitap. Drew inanılmaz komik, zeki ve haylaz bir çocuk :D kitaptaki tüm karakterleri sevdim. Dee-Dee hariç. Kendisine sinir olmuş vaziyetteyim sebepsiz yere :) Bence Mackenzie kitaptaki en tatlı karakterdi. Herkese lazım öyle yeğen. Bu kadar argo ve cinsellik içeren bir kitap nasıl bu kadar eğlenceli olabiliyor anlayamıyordum. Okuduğum yorumlardan sonra hep ne kadar olabilir ki ya filan diyordum ama kahkaha attığım yerler oldu. Üstelik dün kitaba Kpss sınavında çıktıktan sonra başladım, nasıl bir ruh halinde olduğumu tahmin ediyorsunuzdur. Ona rağmen kahkaha atabildiysem ben, tamamdır bu kitap :) 

Neden 4 puan 5 değil kısmına gelirsek. Betimleme problemliydi bence. Allah aşkına şu Drew'in nasıl göründüğünü bilen var mı? Ben kitabı okurken o kısmı kaçırdım mı yada atladım mı bilmiyorum ama Drew'in nasıl göründüğüne dair hiç bir fikrim yok. Uzun boylu ve çok yakışıklı olduğunu biliyoruz bir tek. Sarışın mısın sen? Kumral mı, esmer mi? Bir de kaç yaşındalar bunlar. Kate yüksek lisansını yeni bitirmiş sanırım 24, 25 yaşındadır. Tahmin ediyorum farkındaysanız. 

Bunun dışında sevdim kitabı. 

Son olarak da kitabın kapağından sonuna kadar nefret ettiğim için cildini çıkartıp okudum ve öyle resmini çektim. Her kitabın kapağını sevmek zorunda değiliz ama ciltli kitapların güzelliği işte. Beğenmediysen çıkart öyle oku :D 

Uyarmadı demeyen kitapta çok fazla argo var ve +18 okuyucular için.



Neden Kitap Okuyamıyorum? / Kpss'ye Nasıl Çalışıyorum?






Kitap okuyamama nedenim şu resimde gördükleriniz. :) Resmen Kpss'de son düzlüğe girdik, artık son tekrarlar ve ders çalışmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum. Reading slump'da olsam da kitap okumasam bu kadar zorlanmazdım. Deli dehşet merak ettiğim kitaplar kitaplığımdan bana bakarken ben oturup Tarih, Coğrafya ve Vatandaşlık tekrarı yapmakla, soru çözmekle cebelleşiyorum. Çokkk zor çookk. Kitap okumak istemesine rağmen eline kitap alamayanlar anlar bir tek halimi :'( 

Neyse işte Kpss'ye kadar kitap okumayacağım için kitap yorumu da olmayacak maalesef. Bir ara Mart- Nisan Favorilerimi yazacağım. O da gelir herhalde bir iki güne :)

Gelelim Kpss'ye nasıl çalışıyorum sorusuna? 

Öncelikle Youtube'daki Benim Hocam kanalındaki Coğrafya ve Tarih videolarını bitirdim. İsem Yayınları kanalında da Vatandaşlık videoları var onlara çalışıyorum. 

Benim tarihim tamamen sıfırdı. Hem sevmem kendisini hem de hiç ilgimi çekmez. Ama Ramazan hocanın anlatımından sonra resmen Tarihe merakım olmaya başladı. Bence Tarih öğrenmenin en önemli yolu merak. Ve Ramazan Yetkin hoca bende tarih merakı uyandırdı. Artık neler olmuş, geçmişte neler yaşanmış hepsini öğrenmek istiyorum. 

Coğrafya ile hem bir problemim yoktu hem de bilgim vardı mesleğim de gereği. Ama Engin hoca öyle esprili ders anlatıyor ki bildiğim konularda bile video atlamadan izledim tüm videoları.


Özgür Hoca'nın Vatandaşlık anlatımı harika. Resmen olayları tiyatro sahnesindeymiş gibi canlandırıyor ve soru çözerken daha çok verdiği örnekler ve yaptığı hareketler kalıyor insanın aklında.


Bunlar bittikten sonra şu anda kendimi tekrar kampına aldım. Daha önce (2014 yılında) videolarını izlediğim Sevtap Ak hocanın (Lider Yayınları) Coğrafya videolarını izliyorum. 25'er dakika videolar ve daha yüzeysel bir anlatımı olduğu için tekrar derslerinde güzel oluyor. 

Tarih'te Hamza Tatar hocanın Kpss'ye son bakış diye bir video serisi var 38 videoluk. Onu izliyorum. O da Ramazan hocaya göre çok yüzeysel anlattığı için bilgi edinmekten ziyade benim için tekrar oluyor. Bu videolarda bahsedilmeyen bir yer olunca "Hımm Ramazan Hoca burada şunu da anlatmıştı" diyorum. 

Neden tekrarı da İsem Yayıncılık hocalarında yapmıyorum? Çünkü videolar çok uzun ve dediğim gibi derinsel anlatmışlar. Tekrar için başlasam bile yetişmez. Ayrıca farklı hocalardan anlatım da iyi oluyor. 

Vatandaşlık için hala Özgür Hocayı dinliyorum. Zaten tüm videoları 26 tane ve süreleri çok uzun olmadığından tekrar derslerinde de onu dinlemek sorun olmuyor. 

Soru bankası olarak da ben Evveliyatı aldım. Daha önce diğer yayınevlerininkileri çözmüştüm. Evveliyattan da gayet memnun kaldım. 

Son olarak da İhtiyaç Akademi'nin pazartesi başlayacak ve bir hafta sürecek tekrar kampı var. İnternetten ücretsiz canlı yayınlanacakmış. Ben İhtiyacın hiçbir videosunu izlemedim. Tekrar kampı verimli olur mu bilemeyeceğim. Sanırım iki senede bir yapıyorlarmış. Ben bu sene ilk defa izleyeceğim. Verimli olur mu bilemem ama deneyelim bakalım. Beğenmezsem devam etmem zaten. 

Bakalım tüm bu çalışmalardan sonra sonuç ne olacak? Allah tüm emek verenlere yardım etsin. Ve bu hocalardan da razı olsun. Onlar olmasaydı nasıl çalışabilirdim hiç bilmiyorum ;)

Şimdilik bu kadar. Sözde bir iki cümle yazacaktım kaç sayfa oldu. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere :) 

Tehlikeli Yalanlar - Becca Fitzpatrick || Kitap Yorumu


Orijinal Adı; Dangerous Lies
Yayınevi; Pegasus
Sayfa Sayısı; 388
Yayın Tarihi; Mart 2016
Goodreads Puanı; 3,86
Benim Puanım;


Tanıtım


Tehlikeden korunmak için kurduğunuz yalanlarla örülü hayatta gerçek aşkı bulsaydınız hangisinden vazgeçerdiniz? Hayatınızdan mı, aşkınızdan mı? Stella Gordon'ın hayatı bir yalandan ibaret.

Stella, Nebraska, Thunder Basin'de yaşasa da kendini oraya ait hissetmemektedir. Bir uyuşturucu satıcısının işlediği bir cinayet davasının kilit tanığı olarak, tanık koruma programına alınmıştır. Kasaba halkı ise Stella'nın gerçekte kim olduğunu bilmez. Gerçek kimliğini açıklamak istediği çocuk, Chet Falconer bile… Doğruları söylemenin, güvenli cennetine tehlike getirmekten başka bir sonuç doğurmayacağının farkındadır.

Genç kız her ne kadar dikkat çekmemeye çalışsa da, tehlike hızla yaklaşmaktadır. Suçluların tanıklardan kurtulma yolları vardır ve Stella'nın tek bir hatası, soğukkanlı katilleri kapısına kadar getirecektir.

"Okuyucuları şaşırtacak sonuyla, gerilim maskesi ardına saklanmış, muhteşem bir roman." 
-Publishers Weekly-

"Bir dram, gerilim ve aşk hikâyesi… Hepsi bir arada. Sırların karakterleri nereye sürükleyeceğini öğrenmek için yanıp tutuşacaksınız."
-School Library Journal-
(Tanıtım Bülteninden)


Konusu

Görüğü bir olay sonunda tanık koruma programına alınan Estella hem adını hem yaşadığı yeri değiştirmek zorunda kalır. Geride bıraktığı Philadelphia'dan ayrılmak istemeyen ve gittiği taşra kasabasına asla alışamayacağını düşünen Estella yeni hayatına uyum sağlamaya çalışırken bir yandan da peşindeki kartel lideri Danny Balando'ya yakalanmamaya çalışır. Yeni kasabası Thunder Basin'de karşısına çıkan Chet ise kafasını karıştırır ve eski hayatına dönme isteğini sorgulamasına neden olur. 


Yorumum


Açık ara farkla okuduğum en kötü Becca romanıydı. Kitapta hiçbir şey yok. Ne aksiyon, ne aşk, ne de gizem. Saçma sapan bir şeydi ya. Resmen yazarlık okuluna yeni başlamış birisinin ilk dönem ödevi gibi bir kitaptı. Öyle amatör, öyle gereksiz. Stella'nın tanık koruma programına ilk alındığındaki ergen tripleri ve bu triplerin bir anda son bulması çok sıradandı.Kitaptaki çoğu karakter gereksizdi mesela. Reed kitabın başında çok önemli bir karaktermiş gibi duruyorken bir anda adı anılmamaya başlandı. Şöyle anlatmaya çalışayım; yazar çok fazla olay örgüsü, çok fazla duygu yoğunluğu yazmaya çalışmış, hiç birisini başaramamış. Mesela; uyuşturucu sorununu, anne ve babasız kalmış iki kişinin tek başına yaşamını, yalnız yaşayan bir emekli polisin yalnızlığını, parlak bir beysbol oyuncusunun aslında gerçek yüzünün nasıl olduğunu, çocuk yaşta hamile kalmış birinin mücadelesini anlatmaya çalışmış sözde. Ama hepsi yüzeysel. Hiçbirinde derinlemesine bir anlatım, derin bir duygu yok. Sanki şöyle bir değinip geçmiş gibi. Kitaptaki olayların hiçbiri aklımda değil, ki kitabı dün bitirdim. Çünkü inanılmaz yüzeyseldi. Asla etkilendiğim bir kısımı olmadı.

Ayrıca kitabın adı ile, kapağı ile ve arka kapak yazısı ile alakası yok. Stella'nın yaptığı bir hata diyor ya, o kitabın en sonunda. Gelelim o sona. Öyle alelacele yazılmış ki acaba yazarın yetişmesi gereken bir yer mi vardı diye düşünmeden edemedim. Ortada hiçbir şey yokken pat diye arka arkaya bir şeyler oldu ama o da ne heyecan verici ne de ilgi çekiciydi. 

Kitaba bir puan vermeme nedenim Chet. Kitapta sevdiğim tek karakter kendisi oldu. 

Okuyun ya da okumayın diyemem. Her kitaba şans verilmeli diye düşünürüm. Ama eğer Siyah Buz'u sevmediyseniz bu kitaptan nefret edersiniz. Ben Siyah Buz'u sevmiş olmama rağmen bu kitabı hiç sevmedim. I-ıh Becca bu defa olmamış canısı :) 

okumasam da olurdu