Ölüm Adası - John Dixon || Kitap Yorumu



Orijinal Adı: Phoenix Island  
Seri Adı / Sıralaması: Phoenix Island #1
Yayınevi:  GO! Kitap
Yayın Tarihi: Ağustos 2016
Sayfa Sayısı: 462 
Goodreads Puanı: 3,84 
Benim Puanım: 3

Tanıtım

On altı yaşındaki boks şampiyonu Carl Freeman, güçsüzleri yumruklarıyla savunmayı alışkanlık haline getirdiği için bir türlü beladan uzak duramaz. Kimsesi olmadığı için hayatı koruyucu aileler ile ıslahevleri arasında mekik dokuyarak geçen Carl, girdiği son kavgada rakiplerinin hepsini hastanelik edince çıkarıldığı mahkeme tarafından cezasını çekmek üzere dış dünyayla bağlantısı olmayan bir adaya gönderilir.
Burası bir evi, bir ailesi ve bir geleceği olmayan çocuk suçluların son durağıdır. Ülkenin uzak bir köşesine kurulmuş olan bu kamp kimsesiz çocuklara merhamet göstermeyen sadist eğitim çavuşları tarafından yönetilmektedir. On sekiz yaşına kadar burada kalmaya mahkûm edilen Carl kurallara uyup cezasını çektikten sonra hayatında yeni bir sayfa açmayı planlar, hatta burada yeni arkadaşlar edinip Octavia adındaki gizemli bir kıza âşık olur. Ama acımasız çavuşlar, yorucu eğitimler, ağır cezalar buz dağının yalnızca görünen kısmıdır. Burası aslında gidenin bir daha geri dönmediği, çocukların avlanarak ya da idam edilerek öldürüldüğü, kesimhane denilen gizli bir devlet laboratuvarında denek olarak kullanıldığı bir ölüm kampıdır. Carl diğer çocuklar tarafından avlanmadan ya da kesimhaneye gönderilmeden önce buradan kaçıp dış dünyayı bu adanın varlığından haberdar etmek ve sevdiklerini kurtarmak zorundadır.
  

Yorumum

Psikopat, vahşi olması gereken bir kitap nasıl klişeliklerle dolu olabilir? 

Olan olaylar resmen klişe kaynıyordu. Carl'ın attığı her adımda sonrasında ne olacağını anladım. Kimler ölecek, kimler yaşayacak, oraya giderse ne olacak, bu tarafa kaçarsa karşısına kim çıkacak çok belliydi. Kitabın içinde gizem namına hiç bir şey yoktu. Tamamen tahmin edilebilir bir kitaptı. Han vahşet vardı da diyemem ki. Ben daha ağır bir vahşet bekliyordum. Evet hafif bir kitap değil orası doğru ama genel olarak pek de birşey olmadı. Ceza olarak bir ter kutsu var o kadar. Av mevsuzu biraz ağırdı bana göre ki o kısmı da yazar anlatmadı. 

Carl'ın Parker'ı düelloya çağırmasına neden olan bir olay var. Böyle bayaaaa ağır bir durum. Carl resmen hiç tepki vermedi sayılır. Bir tek diğer arkadaşını kurtarmak için Parker'ı düelloya davet etti.Bazı yerlerin çok uzatılması bazı yerlerin de öylesine geçilmesinden hoşlanmadım. 

Bu kadar eleştirdikten sonra gelelim iyi yönlerine neden 2 değil de 3 puan verdiğim kısmına.

Yazarın oluşturduğu mekanı ve kitabın konusunu sevdim.Okurken beni pek yormadı. Konu yavaş ilerlese de sayfalar çabuk ilerliyor. Akıcı bir anlatımı var yazarın. Özellikle boks kısımları birebir yansıtılmış. Yazarın da boksör olduğunu düşününce aksi olamazdı zaten diyorum. Kitaptaki karakterleri sevdim ben. Carl, Ross, Octavia hatta Acil Servisi bile. 

Mutlaka okuyun diyemem ama GO! Kitabın fiyatları baya uygun. Denk gelirseniz alın bence. Günümüz aşktan, yada sürekli okuduğunuz tarzda kitaplardan sıkıldığınızda araya sıkıştırılabilecek bir kitap

Dünyamdaki Yeri






Share:

0 yorum:

Yorum Gönder