Tanıtım
Evie Claremont üniversiteye başladığında, gördüğü kâbusların biteceğini ummuştu. Ama bitmemişlerdi... En garip durumlarda bile mantıklı bir açıklama bulmaya çalışan Evie'nin hayatında, ikinci sınıf öğrencisi Reed Wellington'la tanıştıktan sonra akla mantığa sığmayacak şeyler olmaya başlamıştı. Reed'e karşı hissettiği anlamsız çekim de işleri iyice karıştırıyordu. Çünkü Reed, Evie'ye hayatta başına gelip gelebilecek en korkunç şeymiş gibi davranıyordu. Yine de ne zaman ihtiyacı olsa, hayatını kurtarmak için Reed oradaydı…Reed'in sakladığı sır neydi? Evie'nin şüpheleri doğru muydu? Peki, rüyalarında gördüğü o karanlık gelecek kaçınılmaz mıydı?
(Tanıtım Bülteninden)
Sayfa Sayısı: 432
Baskı Yılı: 2015
Orijinal adı: Inescapable
Goodreads Puanı: 4.07
Benim Puanım: 4
Yorumum
Kitap Evie’nin üniversitedeki ilk günü ile başlıyor. Evie kabuslar gören annesi onu doğurduktan kısa süre sonra ölmüş, babasını hiç tanımamış ve dayısıyla büyümüş bir kız. Dayısı teknoloji ile uğraşıyor ve bu nedenle Evie de teknolojiyle iç içe büyümüş bir kız. Dayısını çok seviyor ve ona çok düşkün.
Okulun ilk günü tanıtım toplantısına gidiyor ve salondan
içeri girdiğinde karnında tuhaf bir “kelebeklenme” hissediyor. Önce hastalandığını
sanıyor. Sonra bu duygu artmaya başlıyor ve kendinden birkaç sıra önde oturan inanılmaz yakışıklı, gerçek olamayacak kadar
kusursuz hatları olan bir çocukla göz göze geliyor. Ama sorun şu ki çocuk
Evie’ye sanki düşmanıymış gibi yoğun bir nefretle bakıyor.
Kendisini sürekli okuldan ayrılması için uyaran Reed’in
uyarılarının nedenini anlamayan Evie aynı zamanda ondan bu kadar nefret etmesi
için ne yaptığını da anlayamıyor. Tabii bir yandan da Reed ne zaman yanına
yaklaşsa onu görmemiş olsa bile karnındaki kelebekler, Reed’in sesiyle ilgili
tuhaf olaylar Evie’nin Reed’i daha çok merak etmesine neden oluyor.
Konu genel olarak böyle. Kitabı genel olarak beğenmeme
rağmen ciddi şekilde eksik bulduğum kısımlar var.
Melekli, şeytanlı, vampirli, kurt adamlı v.s kitapları çok
sevdiğimden bu kitabı da sevdim. Sonuçta içinde melek var. J Ama olaylar çok klasik
yahu. Yani kurgu o kadar belli ki. Nereye gideceğini ne olacağını daha okurken
anlıyorsunuz. Ayrıca bu kız kabus görüyor ve en büyük sorunu bu gibi görünüyor.
Bu yüzden ben kabuslarla ilgili daha fazla ayrıntı isterdim. Evie uyuyor kabus
görüyor ve uyanıyor. Kabusun içeriği ne? Ne görüyor bu kız da kan ter içinde
uyanıyor? Tamam birazcık kabusun konusundan bahsediliyor ama ben daha fazla
ayrıntı isterdim. Özellikle bu kabusların kitapta ne kadar önemli olduğu
düşünülürse. Bir de Evie’nin bir
özelliği olarak işlenen teknoloji merakı da çok üstün körü geldi bana. Sadece Russell’ın
bilgisayarı için güvenlik duvarı oluşturması var. Ben bu konunun da üzerine
daha fazla gidilmesini isterdim.
Bunların dışında kitabı sevdim. Russell, Evie, Reed üçgenini
de sevdim. Çünkü ben aşk üçgenlerini seviyorum. Yeter ki ana karakter kimi
sevdiğini ve kimi istediğini bilsin. Öyle bir ona bir buna gitmesin. Evie’de
kimi istediğini biliyor. Reed’in kendisini Russell’a yönlendirmesine rağmen
Reed’den vazgeçmiyor. Üstelik beraber olamayacaklarını kabullenmesine rağmen
onu sevmekten vazgeçmiyor.
Ben çok kolay okudum ve okurken çok keyif aldım. Kitap okurken
akıp gidiyor resmen. Özlemiştim melekli kitapları, iyi geldi.
Kafamda bir sürü soru var ve umarım serinin diğer
kitaplarında sorularıma cevap bulabilirim J